top of page

Kaybolan "Acımak"duygusunu Reşat Nuri ile bulmak...

  • Aslı Sümeyye ÖZTÜRK
  • 30 Nis 2017
  • 2 dakikada okunur

Kitap, bir öğretmenin acıma duygusunu kaybedişini ve babasıyla ilgili gerçekleri öğrendikten sonra bu duyguyu tekrar kazanma serüvenini anlatır.Okuduğum en etkileyici kitaptı. Yazarın çok güzel ve sürükleyici bir anlatımı vardır diyebilirim.

Reşat Nuri

Kitapta en çok etkilendiğim karakter öğretmen Zehra'nın babasıydı.

Zehra babasını kötü, evine bakmayan, her şeyden ailesini kısıtlayan kötü bir adam olarak bilir ve okura da kitabın başlangıcında öyle aktarır.

Okur, Zehra karakterinin, babası ile ilgili neden öyle düşündüğünü kitabın ilerleyen sayfalarında bulur. Kitabın bence en başarılı yanı, Reşat Nuri'nin okuru meraklandıran ve sır saklayan üslubudur. Böylece her satırı keyifle ve heyecanla okuyoruz.

Yazar, kahramanların başından geçenleri ve geçmişteki olayları anılar ile veriyor. Kahramanın babası , geçmişte anılarını kaleme alıyor ve ölümü ile bu anılar gün yüzüne çıkıyor.Kahramanımız Zehra, bu anıları okuyarak bizi geçmişteki olaylara doğru keyifli ve heyecanlı bir seyahate çıkarıyor. Aynı üslubu yazarın Çalıkuşu adlı romanında da yakalamak mümkün.

Kitapta benim için bir diğer önemli nokta, da kitabı aslına uygun basımından okudum. Anlamadığım kelimeler vardı.Bu kelimelerin anlamlarına bakarken kelime dağarcığım da gelişti. Okurken bu baskı beni yormadı.Yazarın ne anlatmak istediğini böylece daha iyi anladığımı düşünüyorum.

Kitabı bitirdiğimde aklımda kalan en önemli nokta da ön yargının tehlikesiydi. Biri hakkında kanıya varırken başkasının değerlendirmelerine göre bir düşünce oluşturmanın ne derece tehlikeli bir durum olduğunu pişmanlıklar yaşayan Zehra'nın acı hikayesinde görmüş oldum.

Kitaptan alıntılar:

"Vicdanımın sesini daima dinleyeceğim."

"İstanbul öyle bir hale gelmiş ki sokakta kaldırımların üstünde yatıp ölsen:" Acep insan açlığından nasıl ölürmüş hele bir seyredelim!" diye etrafına bir yığın ahali birikecek..."

"Uğranılan haksızlıklara ve hakaretlere koyun gibi tahammül etmemek insanlığın başlangıcıdır evlat."

“Acımak... Ben insan ruhlarındaki derinliğin ancak, onunla ölçülebileceğine kaniim. Evet, dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse, başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini öğretir..."

 
 
 

Comments


NELER  YAZIYORUZ?  
Okuduğumuz kitaplarla, filmlerle ve bilimsel gelişmelerle ilgili fikirlerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Sizler de görüş ve önerilerinizi bizlere aktarabilirsiniz.
 YAZILARIMIZ 

© 2023 by The Artifact. Proudly created with Wix.com

  • Facebook B&W
  • Twitter B&W
  • Instagram B&W
bottom of page