Yalnız ve YABANCI Bir Roman Değerlendirmesi
- Ayşe Betül IŞIK
- 28 Nis 2017
- 2 dakikada okunur
Kitap Adı: Yabancı
Orijinal İsim: L'Etranger
Yazar: Albert Camus
Yayın: Can Yayınları

Eser, Camus'un en önemli kitapları arasında gösterilir.Kurgusu oldukça basit olmasına rağmen birçok dile çevrilmiştir. Günümüzde halen en çok okunanlar listesinde kendine yer bulmuştur.
Kitap, kalabalıklara ve onların kalıplaşmış davranışlarına bir başkaldırı niteliğindedir.Aynı zamanda yazar, duygulara, topluma, hayata ve insanın kendisine yabancılaşması sürecini işler. Bu yabancılaşma zamanla insanı hissizliğe ve umursamazlığa götürür. Bu hissizlik kahraman Meursault'un şu sözlerinde gizlenmiş gibidir:
"Bugün annem öldü.Belki de dün, bilmiyorum. Bakımevi'nden bir telgraf aldım."
Bu sözlerle başlayan kitap, okuru adeta buz kütlesine döndürür.Tereddüt ettirir,romana karşı iştahlandırır. Bu anlamda Camus'u tebrik etmek gerekir ki kitap daha ilk sayfadan okuru içine çekmiştir. İlerleyen sayfalar, sorgulayan ,yaşadığı toplumu ve maddeleşen insanı eleştiren her insanın seveceği cinstendir.

Meursault, yaşadığı toplumun kalıplaşmış davranışlarını kabullenmeyen, herkesin doğru kabul ettiği durumları yadırgayan bir kahramandır.Bu sebeple her şeye yabancıdır.Bu yabancılaşma aslında Albert Camus'nün de savunduğu varoluşun ta kendisinedir. Kahraman zamanla, yaşadığı tüm olumlu veya olumsuz durumlara duyarsızlaşır.Ona göre hayat kocaman bir "saçma"dır. Bu "saçma" kavramı zaten varoluşçuluk akımının önemli bir tezidir. Kahramanın ölümüne değin bu duyarsızlık ve "absürdizm" devam eder.
Kitaptaki yabancılaşma, bize Batı'nın her zaman geri plana attığı manevi dinamiklerin eksikliğini de anımsatır. Çünkü kahraman Meursault toplumdan, gelenekten, geçmişten ve sağlam bir aile yapısından mahrumdur.
Kitaptan alıntı cümleler:
“Ama ben o kadar karanlığım ki senin karanlığın benim ulaşabileceğim tek aydınlık.”
"Çığlıklar, sakat kalan ruhların ninnileriydi. Ölüm, sayıklamaları..."
"Sessizlik... Aramızda her daim geçerli olan bir alfabeydi sessizlik."
"Fakat şunu unutuyorsun. İnsanlar yıldızlar gibidir. Biri yok olur gider ama diğer tüm yıldızlar ışıldamaya devam eder."
"Öyle bir çıkmazın içindeydim ki boğazıma kadar çaresizliğe batmıştım,içimden ağlamak bile gelmiyordu."
"Vaktimin geri kalan kısmını oldukça iyi idare ediyorum. O zaman sık sık düşünüyor ve içimden: beni kuru bir ağaç kovuğunda yaşamaya zorlasalardı da gökyüzüne bakmaktan başka bir işim olmasaydı, yavaş yavaş buna da alışır giderdim, diyordum."
Comments